Sayfalar

12 Nisan 2009 Pazar

Tatsız Tuzsuz, Birde Yetmezmiş Gibi 4 Kırmızı Kart

Turkcell Süper Lig'in 27. haftasının kapanış maçında Galatasaray, sahasında Fenerbahçe'yi konuk etti. Derbi mücadelesinde futbolseverler gol izleyemedi.. Maçın sonunda çıkan kavga ve 4 kırmızı kart maça damgasını vurdu.

Bir futbolsever bundan daha fazlasını istemez herhalde... Bir tarafta Galatasaray, diğer tarafta Fenerbahçe... Ligin 27. haftası... Kaybeden zirve yarışına veda edecek, beraberlik iki takıma da yaramayacak.... Kazanan Sivasspor ve Beşiktaş'ı zorlamaya devam edecek...


Yer Ali Sami Yen Stadyumu... Haftanın kapanış maçı, heyecanın tavan yaptığı bir maç...


Galatasaray-Fenerbahçe maçları için geleneksel hayattan kopuş haftası tamlamasını kullanırım... İki takım taraftarlarının da artık gelsin şu maç dediği, sonucunu merakla beklediği, önce haftaları, sonra günleri, derken saatleri saydığı.... Ve maç geldi çattı, geleneksel hayattan kopuş haftası finali şölene dönüştü...


Günlerdir konuşuyoruz; LincolnAlex mi diye... İkisi de ilk 11'de yer almadı, Bülent Korkmaz ilk kez teknik patron olarak Fenerbahçe'nin karşısına çıktı... Puanlar eşitti, en çok onlar atıyordu, en klas ayaklar onların kadrosundaydı... Volkan derbi maçlarda kalesinde devleşiyordu...


De Sanctis ve Roberto Carlos takımlarının en ço oynayan oyuncularıydı... Maç öncesi notlarımız ve ev sahibi takım olma avantajı ile Galatasaray'ı favori gösteriyordu ama derbi maçtı bu, favorilerin kaybetme ihtimali her zaman yüksekti, heyecan da buradaydı...


Beraberlik az bir ihtimaldi çünkü iki takıma da yaramıyordu, ha bir de iki takımın son 10 maçından beraberlik çıkmamıştı...


Neden sarı kırmızlı takım favoriydi? Çünkü Galatasaray kendi sahasında oynadığı son 6 derbi maçını kazanmıştı.Galatasaray’ın ev sahibi olduğu 50 maçta 20 kez sarı-kırmızılı takım kazanmıştı. İki takım lig tarihi boyunca 27.haftalarda 4 Kez karşılaştı, Fenerbahçe bu maçlarda galip gelemedi.Geçen sezon 32.haftada Ali Sami Yen Stadında oynanan maça yine her iki takım aynı puanda çıkmış maçı Galatasaray kazanmıştı. Milan Baros ve Daniel Guiza aynı sayıda gol pozisyonuna girdi ancak Çek oyuncu rakibinin 3 katı gol attı.Galatasaray ligin ilk 5 sırasındaki takımlar arasında en fazla gol yiyen takım (32 Gol). Fenerbahçe golleri en çok son 15 dakikalık dönemde yiyordu...


Ve dev maç başladı...Maça ev sahibi Galatasaray oldukça istekli başladı... Fenerbahçe'yi kendi yarı sahasına hapseden sarı kırmızılı takım beraberliğe razı görünen sarı lacivertlilerin üzerine ilk 20 dakikada adeta kabus gibi çöktü...3'te soldan Hakan'ın ortaladığı topa arka direkte Kewell voleyle vuruş yapmak isterken, meşin yuvarlak savunmadan döndü. 13'te ceza alanı önünde sağ çaprazdan Kewell'ın şutunda, top üsten auta gitti. 18'de Kewell, ceza alanı sağ çaprazında Roberto Carlos'tan topu kapmasının ardından sert bir vuruş yaparken, kaleci Volkan Demirel meşin yuvarlağı tokatlayarak kornere çeldi. 41. dakikada Galatasaray gole çok yaklaştı. Ümit, Arda'nın arapasıyla Fenerbahçe savunmasının arkasına sarkarken, kalesini hızla terkeden Volkan Demirel, topu uzaklaştırarak tehlikeyi önledi.


Gergin bekleyiş... İlk yarının son düdüğü çaldığında soyunma odasına endişeyle giden taraf Fenerbahçe'ydi... Hücumda yeteri kadar üretken olamayan Kanarya, biri sakatlık (Gökhan'ın yerine Yasin)diğeri de kırmızı kart tehlikesiyle (Selçuk'un yerine Deniz) iki oyuncu değişikliği hakkını da kullandı... Hoş yedekler arasına baktığımızda oyuna girebilecek, oyunun kaderini değişitirecek bir üçüncü oyuncuyu bulmak da zordu...


İkinci yarıya Fenerbahçe ilk yarının aksine daha fazla topa sahip olarak başladı... İlk yarıda neredeyse pozisyon üretemeyen sarı lacivertli futbolcular, ikinci yarının hemen başında Semih ile iki net pozisyonu gole çeviremedi... Hele bir pozisyonda Semih'in egoistliği üzerinde olmasa, Deivid'i çıldırmak yerine pasını verse takımı deplasmanda oldukça rahat bir nefes alacaktı...


Galatasaray cephesinde agresiflik hat safhaya ulaşmıştı... Rakiplerinin oyununu bozmak için izlediklerini düşündüğümüz bu stratejinden 65. dakikaya kadar sakatlık çıkmamış olması en büyük şansttı..Bu dakikada Arda'nın pasına ayak uzatan Baros'un topunun Volkan da kalması da Fenerbahçe'nin bir diğer şansıydı...71'de Lincoln'un sevdiği yerler diyebileceğimiz bir yerden frikik kazandı Galatasaray... Sarı lacivertlilerin tesellisi en-direk olmasıydı... Tabii atışın yapılması için 2 dakika beklememiz gerekti, top da gitti barajdan döndü...Sahanın iki bücürü, iki sinirlisi Emre ve Sabri'nin gerginliği de maçın atmosferini biraz gerse de hakem Aydınus'un soğukkanlığı tavırları ve sarı kartlarıyla tatlıya bağlandı!


Ve geldik son 10 dakikaya... Beraberlik iki takıma da yaramıyor demiştik ya... İşte hesap o hesaptı, artık ne varsa yetenek adına sahaya dökmenin zmanı gelmişti... Yetenek de yetmezdi, hırsını, varını, oğunu, olanı-olmayanı... Golü yiyene yazık olacaktı... Golü yiyen olmadı....Böyle bir maçın ardından nasıl bir final bekliyorduk? 4 kırmızı kartla biten bir derbiye de bu gözler tanıklık etti... Lugano, Semih, Arda, Emre Aşık maçı tamamlayamadı...

Hemen Üye Olun